Apple TV (2015) |
Bizi “uygulama mağazası” mantığıyla tanıştıranın Apple olduğunu düşünürsek, firmanın medya akış cihazı Apple TV’nin ilk üç modelindeki çok ciddi bir eksiklik vardı: Uygulama mağazası yoktu. 4. nesil Apple TV ile birlikte nihayet uygulama indirerek Apple TV’yi özelleştirme şansına kavuşuyoruz.
2015 model Apple TV, tıpkı önceki model gibi 10×10 cm alan kaplayan, yuvarlatılmış köşelere sahip siyah bir kutu görünümünde. Yüksekliği ise önceki modele kıyasla biraz artarak 3,5 cm’ye çıkmış. Yeni nesil oyunlar ve uygulamalar için Apple TV’ye daha önce iPhone 6’da karşımıza çıkan A8 işlemci güç veriyor. 32 ve 64 GB kapasite seçenekleri var.
Piyasadaki birçok gelişmiş medya oynatıcıdan daha az yer kaplıyor, hem şık hem de sağlam görünüyor. Dolayısıyla televizyonunuzun altına veya yanına koymaktan çekinmeyeceğiniz bir cihaz.
Apple TV, televizyonunuza HDMI kablosuyla bağlanıyor ama kutudan kablo çıkmadığını hatırlatalım. Elinizde yedek bir HDMI kablosu yoksa Apple TV’nizle birlikte kablo almayı da unutmayın.
Yeni Apple TV’de tvOS adlı işletim sistemi çalışıyor. Uygulamalar ekranda ızgara düzeniyle sıralanıyor. Yeni uygulamalar edinmek için App Store’u ziyaret edebilirsiniz ama App Store’un henüz bekleneni veremediğini söylemeliyiz. Tabii ki tamamen yeni bir platform olduğu için henüz uygulama sayısının çok az olması normal. Sayı giderek artıyor ve en çok ilginin de oyun kategorisinde olduğu gözümüzden kaçmıyor. Crossy Road ve BADLAND gibi başarılı iOS oyunları şimdiden dev ekrana taşındı bile. Daha önce iOS’te satın aldığınız bir uygulamanın Apple TV sürümü çıkarsa (örn. BADLAND) onu ücretsiz indirebiliyorsunuz.
Bununla birlikte, yerli uygulama sayısı oldukça az. Apple TV’den daha fazla verim elde edebilmemiz için ulusal TV kanallarının ve video akış hizmetlerinin bu platforma girmesi şart. Şimdilik sadece NTV, Star ve Kral uygulamalarını görebildik. Popüler yabancı kanalların çoğu Apple TV uygulamaları sayesinde dizi ve TV programlarının eski bölümlerini izlemeyi kolaylaştırıyor.
Yeni Apple TV’nin en çok dikkat çeken yanlarından biri de baştan tasarlanan uzaktan kumandası. Kumandanın üst yarısı dokunmatik ve tıklanabilir bir yüzeye ayrılmış. Ayrıca kumandanın içinde ivmeölçer var. Bu sayede oyunlara giden yol açılmış oluyor. Kumandayı kazara düşürmemeniz için bir bilek askısı bile var (Remote Loop, 49 TL). Kumandanın dahili pili Lightning portu üzerinden şarj ediliyor ve birkaç ay gidiyor. Daha üst düzey ve çok oyunculu oyunlar için SteelSeries Nimbus adlı bir kablosuz gamepad de satılıyor.
Standart uzaktan kumandayla oynadığımız oyunlar bize bir iPad ekranındaki kadar keyifli gelmedi. Oyunların çoğu sadece başparmak hareketleriyle kontrol ediliyor ve tıklama hissi biraz fazla sert. Parmağınız kısa sürede yorulabilir. Ancak kumandanın özelliklerinden ve tasarımından daha iyi yararlanan oyunların zamanda ortaya çıkacağını düşünüyoruz.
Başparmağınızda kontrol edilen dokunmatik yüzey, arayüzde gezinmeyi kolaylaştırıyor. Parmağınızın yavaş veya hızlı hareketine göre listelerin kayma hızı değişiyor. Video izlerken parmağınızı sağa veya sola doğru sürterek filmi ileri-geri sarabilmek harika.
Apple TV’de karşılaştığımız en büyük hayal kırıklığı ise Siri’nin Türkiye’de desteklenmemesi oldu. Arayüzü İngilizce yapsanız dahi Siri’yi kullanamıyorsunuz. Apple TV’nin rakiplerine kıyasla en büyük avantajlarından olan bu özellik çalışsaydı kumandadaki mikrofona konuşarak arama yapmak, filmleri ve müzikleri yönetmek mümkün olacaktı. iOS cihazlarda Türkçe Siri halihazırda kullanılabildiğine göre Apple TV’ye de yakında geleceğini umuyoruz.
Kumanda çok küçük ve üzerinde sadece birkaç düğme var. Ses düğmeleri televizyonun kendi sesini ayarlıyor, Apple TV’nin ayrı bir ses ayarı yok. Menü düğmesi sizi bir adım geriye, Ana ekran düğmesiyse ana ekrana götürüyor. Bu düğmeye iki kez basarsanız uygulama değiştirici açılıyor. Bu sayede açık uygulamalar arasında hızlıca geçiş yapmak mümkün.
Şık ve yüksek performanslı bir cihaz, işlevsel bir işletim sistemi… Ama kötü yanları da yok değil. Apple TV bizce Apple’ın kapalı ekosistemini en çok hissettiren ürün. Piyasadaki neredeyse tüm medya oynatıcıların aksine Apple TV’de MKV dosyalarını oynatamıyorsunuz, sadece MP4 videolar destekleniyor. Ayrıca harici altyazı desteği de yok. Dolayısıyla internet indirdiğiniz birçok filmi Apple TV ile doğrudan izlemek mümkün değil. Ya onları önce bilgisayarınızda dönüştürmek ya da Plex gibi bir medya sunucusu kullanmak zorundasınız. iTunes’dan satın alabileceğiniz veya kiralayabileceğiniz yerli ve yabancı film yelpazesi gerçekten çok geniş ama iTunes dışından gelen filmleri izlemek bu kadar zor olmamalıydı.
iPhone ve iPad kullanan, Mac sahibi, iTunes’dan film ve müzik satın alan biriyseniz Apple TV sizin için daha kullanışlı hale geliyor. AirPlay özelliği sayesinde telefonunuzda çalan bir müziği, bir YouTube videosunu ve Periscope yayınını tek bir dokunuşla televizyonunuzun dev ekranına aktarabiliyor, bilgisayarınızda depolanan fotoğrafları televizyonunuzda görebiliyorsunuz.
Apple TV’nin büyük bir potansiyele sahip olmakla birlikte gerek Siri’nin Türkiye’de çalışmaması gerekse yerli uygulamaların yetersiz olması nedeniyle henüz potansiyelinin karşılığını veremediğini düşünüyoruz.
Yorum Gönder